Türkiye İşsizlik ve yoksulluğun olduğu bir ülke, yerel yönetimler de merkezi yönetimler kadar sorumludurlar.
Artık kendi hayatını gelişmiş ülkelerdeki insanların hayatıyla kıyaslayan, bir toplum mevcut. Bu toplumun bireyleri "benimde hakım var" demekte.
Bu toplum öncelikle özgürlük, demokrasi, eşitlik ve daha iyi yaşam standartlarını istemekte. Standartlar aslında ruhun olmasa olmazı durumunda.
Zamanın ruhuna aykırı olan baskıcı ve dayatmacılığı kentin insanın taleplerinden çıkarmak gerekir.
Vatandaşın istemleri; yol, su, kaldırım, çöp, temizlik ve klasik belediyeciğin dışında. Kültürel etkinlikler, doğal yaşam alanlarının modern bir şekilde sunmaktır.
Belediye hizmetlerinde çıta yükselmiştir. Bu yeni dünyanın hizmet ve kalite beklentisini, arzu ettiği siyaset ve yönetim anlayışını meseleye dünya ölçeğinden bakmadan karşılamak mümkün değildir.
Yerel yönetimler artık çağdaş dünya kentlerinin hizmet ve proje standartı'nı yakalamalı, teknolojik gelişme ve sistemleri kamu hizmetinde kullanmalı, yönetimde ve karar mekanizmalarında katılımı ve ortak aklı oluşturmayı başarmalıdır.
Çağdaş kent yönetiminde ve kalkınmasında sadece kamu gücünü ve imkanlarını kullanmak artık yeterli değildir.
Çağdaş kent yönetiminde ve kalkınmasında sadece kamu gücünü ve imkanlarını kullanmak artık yeterli değildir.
Dünya örnekleri yerel yönetimlerin özel sektörü ve yatırımcıyı da işin içine çektiği, işbirliği yoluyla kent kalkınmasını sağladığı ve dünya çapında projeler ürettiği sayısız örneklerle doludur.
Yeni nesil belediyecilik, kent yönetimlerinde talana ve yağmaya karşı, rantı gerçek sahibine, yani halka ve kamu hizmetine aktaran, halkla bütünleşen sosyal belediyecilik demektir.
Yeni nesil belediyecilik, kent yönetimlerinde talana ve yağmaya karşı, rantı gerçek sahibine, yani halka ve kamu hizmetine aktaran, halkla bütünleşen sosyal belediyecilik demektir.
Seçimlere az bir süre kalmasına rağmen hala bir çok belediyelerimiz kentin sorunlarına maddi kaynak sağlayacağına ve değişime öncülük edecek projelerden ve yeni yatırım planlarından çok sadece günü kurtarma peşinde olmaları ne kadar acı vericidir.
Kentin yaşansal alanlarına, kooperatifler yoluyla toplu konutlar ve ekonomik örgütlenmeler yaratmaları, sosyal projelere ve altyapı hizmetlerine ağırlık vermeleri kısacası değişimi ve kentin sorunlarını görmelerini beklemek her kent sakini gibi bizimde hakkımızdır.
Kentin ve insanın yegane dostları yerel yönetimlerdir.
Her şey insan içindir.
Yarınlara umutla bakalım.
www.sanlıurfaolay.com da yayımlamıştır.